Metin Kaplan’ın cezaevinde ölmesi mi isteniyor?

12 Ekim 2004´de Almanya'dan Türkiye'ye iade edilen ve o tarihten bugüne cezaevinde bulunan Metin Kaplan, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle, doktorların tedavi edilmesi yönündeki raporlarına raÄŸmen adeta ölüme terkedilmiÅŸ durumda.

Ä°LKHA'nın haberine göre; Metin Kaplan'ın oÄŸlu Fatih Kaplan, babasının cezaevindeyken kanser hastalığından iki defa (2009 ve 2011) ameliyat olduÄŸunu, ilk ameliyatında kendilerine haber dahi verilmediÄŸini, hastanede yattığı süre içerisinde hasta yatağında dahi psikolojik baskı ve kötü uygulamalara maruz kaldığı söyledi.

Babasının üçüncü bir ameliyat olması yönünde doktor raporunun olmasına raÄŸmen yetkililerin umursamaz bir tavır takındıklarını belirten Fatih Kaplan, ÅŸunları söyledi: “Ä°stanbul CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Mart 2014'de üçüncü bir ameliyat olması yönünde teÅŸhis konulmuÅŸ ve raporlar sunulmuÅŸ olmasına raÄŸmen yetkililer, umursamaz tavırlarıyla ameliyatı ciddiye almıyorlar. Tedavisi bilinçli bir ÅŸekilde yapılmıyor, engelleniyor. Acilen tedavi edilmesi gerekirken 22 aydan beri tedavi edilmemesi, diÄŸer yandan yeniden yargılanması ve tahliye edilmesi yönündeki giriÅŸimlere olumsuz cevap alınması ‘Metin Kaplan Hoca'nın cezaevinde ölmesi mi isteniyor?' sorusunu akla getirmektedir!”

Adalet ve SaÄŸlık Bakanlıklarına yaptıkları baÅŸvurulardan da herhangi bir yanıt alamadıklarını ifade eden Kaplan, “Babamın tedavisinin yapılmaması ve engellenmesi açıkça ‘Ne tahliye, ne tedavi! Sen iyisi mi öl!' demek olmuyor mu? Bu konuda Adalet ve SaÄŸlık Bakanlıklarına yaptığımız baÅŸvurularımız maalesef cevapsız kalmıştır. 17 Mart 2014 de Anayasa Mahkemesi'ne yapılan Bireysel BaÅŸvuru talebimizden de bugüne kadar, olumlu veya olumsuz bir cevap alınmamıştır. Duyarlı Müslümanlar, keyfi uygulamalar ve ön yargılarla Metin Kaplan Hoca'ya yönelik yargı ve bürokrasi kumpas ve zulmünün devam ettiÄŸi kanaatindeler.” dedi.

“28 Åžubat'ın maÄŸdurlarından birisi de babam Metin Kaplan'dır” diyen Fatih Kaplan, “Kendisi sadece düşünce ve fikirlerinden dolayı Kemalist sistem tarafından düşman ilan edilmiÅŸtir. Babamın bu maÄŸduriyeti ile baÅŸta annem, kardeÅŸlerim, hepimiz maÄŸdur edildik, edilmeye devam ediliyoruz. 28 Åžubat darbeci düşüncesi tarafından haksızlığa uÄŸratılmış, linç edilmiÅŸ, vatan haini ve millet düşmanı gibi gösterilmiÅŸ, 63 yaşında ve üstelik kanser hastası bir insanın durumunu, uÄŸradığı haksızlığı ve mazlumiyetini gündeme getirmek insanlık vazifesidir.” diye konuÅŸtu.

28 Åžubat cuntası tarafından brifingli ve ÅŸaibeli hâkimleri tarafından yine ÅŸaibeli bir dönemde kimi medya kuruluÅŸları tarafından linç edilen, tüm hukuk kuralları çiÄŸnenerek, Metin Kaplan hakkında “Anayasal Düzeni silahla deÄŸiÅŸtirmeye teÅŸebbüsten” iki defa “AğırlaÅŸtırılmış Müebbet Hapis” cezası verildi. Davanın Yargıtay'dan dönmesi ve avukatların itirazları sonucunda 2 Temmuz 2010'da “Silahlı Terör Örgütü Kurmak ve Yönetmek” suçundan 17,5 sene cezaya çarptırıldı.

Babasının adil yargılanmadığına vurgu yapan Fatih Kaplan, “2004 ila 2010 tarihleri arasındaki Ä°stanbul 14. Ağır Ceza Mahkeme'sindeki yargılanma adil olmamıştır. Ä°ÅŸkence altında alınan ifadeler mesnet kullanılmıştır. Adli Tıp tarafından iÅŸkence raporlarla kanıtlanmış ve tespit edildiÄŸi halde, mahkeme tarafından kabul edilmemiÅŸtir. Ä°ÅŸkence ve kötü muamele ile ifadeleri alınan ÅŸahitlerin dinlenmesi yönündeki teklifimiz mahkemede her defasında reddedilmiÅŸtir. Ek savunma süresi verilmemiÅŸ, avukatların yaptığı redd-i hâkim talepleri önemsenmemiÅŸtir. Adil yargılanmaya halellik gelmiÅŸ, o zamanki hâkim daha sonraki Ergenekon avukatlarından Metin ÇetinbaÅŸ, davaya hukuki açıdan deÄŸil, siyasi açıdan bakmış ve adeta Hoca Efendi'nin ÅŸahsına karşı bir öç alma hissiyle yargılama yapmıştır.” ifadelerini kullandı.

17,5 yıl hapisle cezalandırılan Metin Kaplan için avukatı, 1 Ağustos 2014'de infazın durdurulması ve yeniden yargılama talebinde bulunmuştu. Bu talep İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

Avukat Hüsnü Tuna'nın Metin Kaplan'ın yargılanmasının yenilenmesi başvurusu ikinci kez Ekim 2015 tarihinde İstanbul 14. ve 15. Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından tekrar geri çevrildi

timeturk.com